31 Mayıs 2007 Perşembe

Canin fotograflari

Dun Alpin ziyaretcileri vardi: babaanneyle dede Alpi gormek icin ellerinde kucuk bir dosya Sisliden kalkip Kozyatagina, Alpin mintikasina geldiler.

Olagandisi hicbirsey yoktu: Alp iyi bir uyku cekip uyandiktan sonra ilk 20 dk keyifle dedesinin kucagina oturup onu seyretti bu da kim diye. Biz de olani biteni kaydetmek icin elimizde foto makinasi saga sola kosturduk guzel poz yakalayabilmek icin. 20 dk sonra Alpin gazlari aktive olmaya basladi. O once elini sonra bizi hincla kemirirmeye koyulunca ben dedeyle babaannenin ellerindeki kucuk dosyada getirdikleri ganimeti gozumu kirpmadan seyredaldim : Alpin hik deyip burnumdan dusmesini bi turlu kabul edemeyen askimin, annesinden incelemek icin getirmesini rica edip umitsizce basvurdugu belgeleri, Canin kucukluk fotograflarini.

Ceyhan depreminde enkaz altinda kalan bir omurluk fotograflardan kurtarilabilen uc bes yirtik parca. Baskosesine hantal siyah beyaz Nordmende televizyonun kuruldugu, ek olarak iki uc vazo bir tahta at heykeli bir kac parca bardak canakla bezenmis buyuk bir bufenin onunde, 30 yil onceki babaanneyle dedenin kucaginda Canla abisi kuzu gibi dururken cekilmis bir kare.

Bonus olarak sizi 20 kusur yil oncesine , 80'li yillarin gobegine bir anda savuran, Canin suratinin dortte ucunu kaplayan siyah gunes gozlukleriyle Kenan Kalavin star hallerini aratmayan bir havayla poz verdigi baska bi kare. Antalya'da bir aile cay bahcesinde tamek meyve sularinin yudumlandigi, ve belli ki havada o bogucu aile saadeti kasvetinin kol gezdigi bambaska bir kare. Canla abisinin sunnet yataginda, kurbanlik koyun gibi suslenip kafalarina da birer tac ilistirilmis vaziyette cekilmis tedirgin yuzleri.

Canla birlikte gecen 12 yilda depremin ettigi oyun yuzunden gorme sansimin hic olmadigi fotograflari, Alpin serefine dosyalanmis bir sekilde onume sunulmus bulunca mutluluktan basim dondu dun. Canla ilgili tum bosluklar sanki doldu, sanki bizden oncesini her haliyle tanidik 3-5 fotorafta oldugu gibi gordum. Canin cocuk halini gorunce, girtlagima kadar saplandigim anaclik hormonlarin da etkisiyle askima SIKI bir sarilasim bagrima basasim saclarini oksayasim gazini cikarip koruda dolastirasim geldi. Uzaklarda, bambaska bir aile gazinosunda, havadaki agir kasvete bogazima kadar gomulu halde fruko gazozumu yudumlarken kendimi dusununce tuylerim urperdi. Iyiki yolumuz bir yerlerde karsilasmis, cok degil bir 10 12 yil sonra kimbilir ne icerken kasvetimizle bogacagimiz bir yavrumuz olmus.

26 Mayıs 2007 Cumartesi

Alp 70 cmmmm

Persembe gunku kafa karisikliginin ardindan son iki gunde bayagi calistim. Buyuk bahar temizliklerinde evhanimlarinin evin kose bucak her yerine giristikleri gibi ben de bloguma el attim. O buyuk temizliklerin ardindan kapiyi bacayi acip bi de ustune cay demleyip, eve Istanbulun kimbilir hangi derme catma kosesinden gelmis temizlikci kadinla balkonda iki cift laf ederek yorgunluk attiginizda duydugunuz keyif gibi bi keyif duydum dun aksam isleri biraz derleyince. Aksaminda da Canla kutlama yapip bogaza acildik, once Anadolu yakasininda kiyi boyunca turladik, sonra gozumuzu karartip kari yakaya gectik ordan ver elini Tarabya .Yol biraz tuttu ama guzeldi, ustelik topu topu 10 dk sonra tekrar solugu evde aldik . Istanbul Buyuksehir belediyesinin kimbilir hangi amacla sitelerine koydugu Istanbul uydu haritasi, yakalarini yeni bebeklerine feci sekilde kaptirmis sokaga cikma ozurlu anne babalara da 10 dklik sanal bogaz turu atma imkani taniyor. Ustelik hangi saatte cikarsaniz cikin trafige takilma sorunu olmadan

Blogun son haline donecek olursak, dreamer-eyeofthe beholder esas olarak blog yazilarinin saklandigi ana bolum olmaya devam edecek. Dreamer-eye Alp dogduktan sonra asamali olarak merak salmaya basladigim Photoshop zamazingosuyla ilgili bolum olacak. Mama-Eye adi uzerinde isin annelik tarafiyla ilgili , Alpin asama asama gelisimini gosteren ve muhtemelen gorsel agirlikli bir bolum olacak.

Bu arada uzun suredir yazmayi aksattigim evimizde kaydadeger bir iki gelisme daha oldu. Oncelikle Alple aramizdaki boy farki 1 metrenin altina dustu. Daha dun iki avcumuza sigan danamiz 70 cmye ulasinca 32 yilda benim boy konusunda kattettigim yolu toplam 5 ayda neredeyse yarilamis oldu. Onun icin sevindim ama Baba ogul Alple Canin yaninda cok degil 15-20 yil sonra Adile Nasit misali gezinecegimi hayal edince icin biraz burkuldu.

Alpin bir de on disleri pirtlamaya basladi sanirim. Karanlikta kitap okumak icin ustgecitlerde bir iki milyona satilan minik lambayi Alpin agzina sokmak suretiyle sabah Canla yaptigimiz dis muayenesinde on tarafta beliren uc adet beyaz nokta tespit ettik. Alpin vara yoga ciglik atip ne bulsa hincla cigneme halleri bir sure daha devam edicek belliki.

24 Mayıs 2007 Perşembe

ne yapsam ne yapsam....



Koruda guguklu saat gibi sektirmeden saat basi histerik cigliklar atan kiz cocugunun kulak tirmalayan sesi esliginde, her zaman oldugu gibi bi taraftan alpi sallarken bi taraftan net alemindeki zilyon tane fantastik blog tasarimlarinin yaninda yoluk bi tavuk gibi duran bicimsiz blogumun neresinden tutsam diye kara kara dusunuyorum.

Sabahtan beri girip cikmadigim site kalmadi. Once sabah kalkip beles oldugundan mutevellit son serece primitif blog unsurlarini nasil adam ederim diye cin yazisi soker gibi HTML kodlarini sokmeye calistim. Ardindan bloga konulasi iconlara bakayim diye gozlerim kayana kadar nette icon aradim. Ardindan ne akla hizmet koydugumu bilemedigim inglizce ve bu kadar uzun blog ismine hayiflanip yeni headerimi yapmak icin fikir edinmeye calistim. En sonunda PSte kendi fircalarimi olustururken kullanabilecegim cizimlere daldim. Desktop birbirinden degisik resimlerle, iconlarla, cizgilerle dolup tasarken zaten uykusuzluktan bi elin parmaklari kadar azalan beyin hucrelerim hepten uyustu. Simdi blogda yapmak istedigim bin tane ayri fikir onumde neresinden baslasam karar veremiyorum.

Bunca isin arasinda Sevinin bloguna kac gundur yazicam diye lades gibi aklimda tuttugum yorumlar uctu gitti. Yorumsuz birakiyorum ama o tarafta neler oluyor her aksam bakiyorum :) Yeni baslayan bi seyin gozunuzun onunde emekle ilmek ilmek islenmesi cok guzel birsey.

23 Mayıs 2007 Çarşamba

Tikla deneme....

Description


Sabah sabah kahvalti yapmadan bloga resimli link koyma denemesinde bulununca zurnanin zort dedigi yere geldim ve burada kesiyorum. Resme tikladiysaniz alpin albumune gitmek yerine uyelik sifresinin sorgulandigi sayfa cikiyor, simdi Picassadan web albumu olusturmaya mecalim yok ama soz bi ara yapicam alpin fotolari tiklaninca hakikaten ulasilabilir hale gelicek

22 Mayıs 2007 Salı

Alp susamis


20 Mayıs 2007 Pazar

Once / Sonra

Bu haftasonu hersey ruya gibiydi, herbiri baslibasina blog yazisi olmayi hakeden ilkleri yasadik:

1.Cuma gunu ilk kez Alpe HAYIR demeyi ogrenmeye basladim, o kucagimizda keyif turu atmak icin eliyle gitmek istedigi yonu isaret edip bize homu homur direktifler verirken, 5 ayda geometrik bi hizla artarak 8 kgya ulasan danamizin agirligina artik dayanamayan belimden de aldigim kuvvetle ben gun boyu Alpe Hayir, Hayir, HAAYIR diye diye dolandim durdum. Henuz hayiri tam anlayacak ayina ulasmasa da Alp gelisiminin o en kritik noktasina varmadan benim once ona hayir demeyi ogrenebilmem gerekiyor. Ilkokulda yazmayi ogrenen cocuklarin ayni sIkIcI kelimeyi anlamsizca bir tam sayfayi dolduracak sekilde yazip durmalari gibi birsey oglunuzun artan homurtulari esliginde evde durmadan hayir diye diye dolanmak .

2.Cumartesi gunu Alpi anneme birakip Canla arkamiza bakmadan KACTIK. 5 aylik bir bebekle gayet olagan sayilabilecek bu durum bizim icin uzaya mekik firlatmak gibi bisey cunku Alp hala biberonla beslenmeyi reddediyor. 5 aylik omru hayatinda oglumdan ilk kez ayrilip Canla Kadikoyde kostura kostura islerimizi halletmeye calisirken yeniden kalabaliklarin arasina karistigim icin cocuklar gibi sendim. Aksam, annemi saci basi dagilmis vaziyette Alpi de onune konan biberonu onun kafasina firlatirken bulacagimdan emin bi sekilde eve dondugumuzde Alp annemin kucaginda, ictigi bi biberon dolusu mamanin ustune cektigi uykusundan yeni uyanmis bizi bekliyodu.

3.Pazar aksami Alpi salincaginda sallarken Photoshopta fotoraflarla oynamanin yeni yeni yollarini kesfettim, elinde bi tirmik bi kova parktaki kumlari eseleyen cocuklarin keyfini aratmayan bi ruh haliyle gun boyu fotolarla oynadim durdum.

PS oncesi - oncesi de fena degilmis :)

PS sonrasi - Hollywood efekti diye tabir edilen efekt





18 Mayıs 2007 Cuma

C.I.O

Alp salincaginda misil misil uyuyor, bense fonda Alp icin aci aci calan ama onun tum uyarilarimiza ragmen uzunca suredir duymazliktan geldigi tehlike canlari esliginde ev odevimi yapiyorum :C.I.O (Cry it out yani uyumaya direnen ama uykusuzluktan kirilirken yeri gogu inleten evde teror estirip tas ustunde tas birakmayan ruhuna gulyabani girmis gibi agzindan burnundan kopukler sacarak cigliklar atan cocuklarin ve onlarin koseye sIkIsmis annelerinin korkulu ruyasi, son care birak aglasin)

Bu is ne kadar eziyetli ve yurek parcalayici dusundukce , bilgisayarda 10-15 pencere acik, bi yandan CIO en etkili nasil yapilir , yapanlarin hikayeleri nedir bakarken bi yandan bu isten siyrilmaya yariyacak son bi delik, alpin uyku zamani oncesi insanin kanini donduran bagris cagrislarina son bi hal caresi varmidir onlara bakiniyorum : gunes gecirmez perdeler, sallanan karyalolar, probiyotik bakteriler, laktaz enzimleri, alpin agzina layik emzikler daha neler neler.

Alpin uykuya kendi gonul rizasiyla cok fazla direnmeden dalmayi ogrenmesi icin en fazla bir ayi daha var yoksa zaten ayari kacmis olan uyku problemi giderek kronik bir hal aliyor olucak. Bu surede ben ev odevimi yapiyor olacagim arada guc toplayip bu isi yapmak zoruda kalirsak onun aglamalarina onun iyiligi icin tahammul etme iradesini gosterebilmek icin.

17 Mayıs 2007 Perşembe

Baba ogul

Baba ogul muhabbet zamanlarinizda bi koseye cekilip ikinizi seyretmeye doyamiyorum.
Iyiki varsiniz...


16 Mayıs 2007 Çarşamba

Alp buyuyor...

Son iki haftada Alp gelisiminin uc onemli asamasina ulasti:

Alpisko heyecan verici sekilde mobilite kazandi cunku EMEKLEMEYE basladi ( ama geri geri ve oldukca dusuk bi hizla ve gercekten keyfi varsa ve salyalarini saca saca yoluna dusen herseyi isirmaya calisarak). Emeklerken toparlacik kicini yukari asagi kaldira kaldira cikardigi tuhaf seslerle bi insan yavrusundan ziyade bi yunus yavrusuna benziyor. Evin icinde bir iki ay icinde onde son surat Alp arkada biz onu kovalarken dusununce icim icime sigmiyor.

Alp son zamanlarda bi de SOYLENMEYE basladi. Bayagi uzun bi suredir meme emerken zaten homurdaniyodu ama simdi karsilikli oturunca bayagi bayagi biseyler geveliyor agzinda, daha cok hayatinda aksak giden biseylerden bahsediyomus edasiyla yaptigi icin bu isi bize daha cok soyleniyor gibi geliyor.

Gelisiminin ucuncu onemli asamasi olarak Alp uyumadan once aksam 'ajans'ini seyretmeye basladi. Aksam 3 saat boyunca onu uyutma cabasiyla salondaki salincakla evdeki turlanan odalar arasinda mekik dokumaktan bizi bitap dusurdukten sonra secim haberlerini kalibina yakisan bi ciddiyetle seyredip sonra da olana bitene saydira saydira meme emip oyle uyuyor. Oglumuz ajansi pur dikkat seyrederken biz de Canla kanepeye devrilmis vaziyette iki kelam etmeye calisiyoruz.

14 Mayıs 2007 Pazartesi

Anneler gunu

Gida alerjisi oldugundan feci sekilde suphelendigimiz tatli basbelamizin bagirsaklari biraz durulsun diye iki hafta boyunca sabah - oglen- aksam her Allahin gunu pilav-kabak kizartmasi ve hindi eti disinda hicbisey yemeyince Alpin gaz sorunu gozle gorulur sekilde duzeldi biz de boylelikle Pazar gunu ilk Anneler gununu koruda insanin icine isleyen guzel bahar havasini icimize ceke ceke kutlayabildik.

Kutlamalara caylarini pogacalarini kapip gelen Ahus ve Murat Demirci ikilisi , elinde bir demet cicek ve bir ruzgar guluyle cikip gelen ablam, evde TVden Izmir mitingini seyrettigi icin arada 8. kattan bize seslenme suretiyle iki tarafa yetismeye calisan annem ve apartmandan bilumum konu komsu da katildi. Tahmin ettigimiz uzere ne yaptiysak Alpi koruda arabasinda uyumaya razi edemeyince ikili gruplar halinde nobetlese bi taraftan Alpi sallayip bi taraftan muhabbet ettik. Aksam eve geldigimde, butun basitligiyle topu topu bir iki saate sigistirilmis havadan sudan konusmalarin ardina gizlenmis hayatin kenarina kosesine yeniden ilismenin mutluluguyla kanepeye devrildim. Ne konustuk sorsaniz bilmiyorum ama siki rejim yaparken kacamak atistirilan fistikli cikolata gibi tadi damagimda kaldi.

Bi de daha cok sabirsizlandim, Alpin non-stop ciglik atmak ya da elimizi kolumuzu parcalarcasina disleyip salyalara bulamak yerine iki kelimeyi bi araya getirip konusacagi bizi kendi dunyasina katacagi , anne diyecegi zamanlar icin...



11 Mayıs 2007 Cuma

alp uyurken...



- her seferinde koruda delicesine histerik cigliklar atan ayni kiz cocugunu gidip yolasim ilk uzay araciyla kainatin en uzak kosesine diger arkadaslariyla birlikte firlatasim

-apartmanda matkapla tadilat isine girisenlere girisesim, o matkabi musait yerlerinde son devir ile acasim

- nette dolanirken en zevkli yere gelince oglum daha uykusunu alamadan kapilari carpip duran, yukaridan tikir tikir ses eden komsularin yedi sulalesini Istanbul il siniri disina suresim

- 5. kattaki evimize aksi gibi sabah aksam musallat olan o ugursuz kargayi gozunun orta yerinden sapanla vurasim

- ulu orta ses cikartan tum mahlukata saldirasim, disleyesim, bogazlayasim sonra da Halicin serin sularina gomesim

-alp uyurken cumle kozyatagi alemine uyku hapini dayiyasim mahalle halkini toplu siestaya yatirasim geliyor

10 Mayıs 2007 Perşembe

keyfim yerinde

alpin can hiras aglamalari karsinda pilimin tamamen tukendigini dusundugum son bir haftada tanriya yaptigim sayisiz cagridan sonra sanirim ilahi bir cevap geldi , bir gunlugune alpin de benim de keyfimiz son surat annemin balkonunda guneslenip apartmanin onunde tur ata ata aksami ettik. keyfim cok yerinde, o meshur tunelin sonu boyle olsa gerek. arada tavsana sunulan havuc gibi kendini gosteriyorki doganin acimasizca yaptigi gorev dagilimiyla adina anne denen zavalli yaratik , doganin tersinden kalktigi bi gun yaptigi tasarimla adina yavru denen sevimli bas belasini birakip arkasina bakmadan tabana kuvvet kacmasin. julideyle onun sevimli yavrusu nemo daha 80 gunde devri-alem misali istanbulu turlaya dursunlar, biz alpiskoyla apartman onundeki 25 metrelik yolu tam tamina 5 kere turlamanin hakli onuruyla pestilimiz cikmis halde mutluluktan baygin dustuk. simdi alp o sarhoslugun ustune bi de salincak sefasi yapiyor, arada alpin ' uykum geldi beni yatir' cigliklarini ' kakam geldi ates olcerle gazimi cikarki zicayim' cigliklariyla karistirip yanlis alarm ustune dotune termometreyi yedi hic hesapta yokken ama olsun, salincagina konulunca cok da protesto etmeden uykuya daliverdi.

andim var, alp onsekizine ulassin salonun tam gobegine ayni salincagi kurdurup gunboyu ciglik ata ata kendimi sallattiricam. ama onsekizini bekliycem bunun icin ki, disarida bulusulacak kizlar, tam asik olunacak bi bahar havasi, kacan muhabbetler, gidilecek acik hava konserleri, kacirilmamasi gereken sinemalar, kapinin ote tarafinda tam gaz akip giden guzelim hayat soyle guzelce icine otursun .

biri bizi gozetliyor

dun aksam blogdaki son yaziyi okumasiyla seviden gelen telefon - sagol sevi alpin arkadan bagrisini dinlemekten ne konustugumu bilmiyorum ama ilac gibi geldi her ne konustuysak- sonrasinda birden biri bizi gozetliyor ( ama hakkaten kelimenin gercek anlamiyla yalnizca BIR i bizi gozetliyor) kanisina kapildim. blogda kendim calip kendim dinliyomusum havasindan bi adim otesi hem urpertici hem ic gidiklayici, tuhaf.

8 Mayıs 2007 Salı

bu da gelicek bu da gecicek

kurutma makinasi son vitese takili, banyonun kapisi kapali yari karanlikta, kucagimda alp kivranirken gozumden yas gele gele , alpin gozunun icine bakip bi yandan gulumsemeye calisirken bi yandan mirildandigim kelimlelerdi 'bu da gelicek bu da gecicek'

artik mirildanmadigimi farkettim

alp eskiye kiyasla biraz, sadece biraz daha iyi

4.5 ayda o meshur karanlik tunelin ucu hala o kadar uzak

cocukken midemiz agzimizda, benzin kokusu sinmis sampanya renkli murat 131 'imizle guneye uzanirken, her kusma sonrasinda dayanma gucumuz tukenmeye yakin anneme bi umitle' ne kadar kaldi' diye sorup dururduk. varmaya daha saatler kalsa da' su tepeyi asinca kizim' derdi her seferinde . o oyle dediginde gucumuz artarmiydi yoksa gercek bi cevap isterken onumuze her seferinde comertce sunulan ayni pempe yalana kizarmiydik o tarafi aklimda degil.

benim simdi hem alpe hem kendime mirildandigim ' bu da gelicek bu da gelicek' teranesi , iste o asla asilamayan asilsa da ardindan hep yeni ve daha yuksek tepelerin belirdigi bulantili guney yolculuklarina dondu. nasilki cocukken tepeleri astikca tekrar tekrar sormaya mecalimiz kalmayip sizardik cama dayayip kafamizi, ayni o buruklukla mirildanmayi biraktim

cok zor dayaniyorum

bahar