9 Temmuz 2007 Pazartesi

Yemek, film, gayfe,sarap vesaire vesaire....

Bana en keyif veren seyler neydi bi dusundum, Alp oncesi zamanlarda . Eskinin keyifli anlari geldi aklima bu sabah. Yemek yaptigim, Can icin ozene bezene onun Adanali damagina layik yemek tarifleri bulup pisirdigim zamanlar. Yaninda onun sectigi guzel bi sarabi denedigimiz guzel acemi sofralar . Aksaminda kanepeye Canin yanibasina uzanip internette ozenli bi gezi yapip sorup sorusturarak buldugumuz filmleri seyredislerimiz, sevdigimiz filmlerin isimlerini unutmayalim diye bilgisayarda tuttugumuz seyrettiklerimiz dosyasi . Karsilikli bi keyif kahvesi hopurdetip yaninda bi cigara tellendirmek. Haftasonu bi aksam Budapestenin en guzel nimetlerinden - irili ufakli binbir cesit kafeleriyle etnik gutnik restoranlarinda- tuhaf yemekler tadarken gelecege iliskin yaptigimiz konusmalar.


Sigarayi birakma asamasinda, ellerimizde Komacinin Istanbuldan gonderdigi kitaplarla, sokak basindaki harabe ogrenci mekani derme catma kafeye gidip , her kosesinden ne hikmettir bilinmez eskimis yirtik perde tulleri sarkitilmis yuksek tavanlarinin altinda dumanaltindan gozgozu gormezken kendimizi aheste aheste sevgili elmali nargilelerimize teslim edip haftalik hakkimizi kullanisimiz. Cuma aksamlari ofiste bilgisayari kapayip asagida Canin gelisini beklemek. Canin metro merdivenlerinden aheste aheste belirmesi. Can.



Ben canimi ozledim, onunla paylastigimiz zamanlari.

Alp oglum kendi kendine uykuya dalmayi ogren ne olur bir an once.

Lutfen.

Hiç yorum yok: