6 Temmuz 2007 Cuma

Kesisme

Sevinin blogundaki son yazilarini gorunce belli belirsiz bir gulumseme geldi kondu yuzume. Bambaska sebeplerle ayni seyleri hissettigimiz icin. Hayat size ne sunmus olursa olsun payiniza ister istemez biraz da otuzlu yaslarin yorgunlukla karisik kirginliklari dusuyor. Iki uc gun once bi anda yazip sonra bir pismanlikla altina not dusup sonra da icim el vermedigi icin bloga koymakan vazgecip taslak halinde biraktigim yaziyi koymaya karar verdim sevinin blogunu okuyunca. Onu sIkan sey nedir bilmiyorum ama hayatta beterin beteri var . Mesela bir saat boyunca bi emzigin basini soylene soylenip cigeye cigneye, daha sirada 31 dis beklerken biz ilkini cikarmaya calisiyor olabilirdik. Cok zor zamanlar atlattik o yuzden otuzlu yaslarin sIkIntilari bize uc boy kucuk gelir.


------------------------------------------------------------------------------------------------
Dun payima dusen menuyu biraz zenginlestirmek, alistigim ozledigim eski tadlarin kiyisina yanasmak icin tum cesaretimi toplayip bir soganin binde biri bile etmeyecek iki parmak arasinda zor tutulacak kadar ufak bir parcasini tepsimin bas kosesine koyup afiyetle yedim. Aksaminda Alpte baslayan sancilar, sabahinda bol kanli yaptigi tuvalet, uyutulamayan uzun saatler, hepsinin agirligiyla nefes almak icin balkona cikip koruyu seyre daldim annem Alpi oyalarken. Koruda bebeklerini dolastiran babalardan, rengarenk bebek arabalarindan , dedelerinin elini tuta tuta mesakatli acemi yuruyuslerini yapan bebeklerden baska seyin secmedigini farkettim gozumun.

Hayatin hangi kosesine ilismisseniz gozunuz baska seyleri es gecer de ille de o koseye ait detaylari secer ya benim gozumun bana iki yudum nefes almak icin mola verdigimde ettigi oyun da buydu sabah vakti. Oysa hayat butun koseleriyle orda gozumun onunde, koruda devam ediyor. Sonra dusundum, bu koseyi gecince neler gorur gozum neleri secer diye. Cocuklarinin pesinden kosmaktan bitkin annelerle ise guce kosulmaktan yorgun babalari gordu gozum. Bir cumartesi sabahi agaclarin golgesine siginan orta yasli muhabbetleri geldi kulagima. Hayata dair dus kurmayi birakali cok olmus, kendini 'olur'un sefkatsiz ellerine birakmis tek basina yuruyen orta yas ustu insanlar, kimbilir sIkIstiklari hangi koseden cikip benim gibi nefes almaya calisan genclikle orta yas arasi baskalari. Hayata bambaska bir ictenlikle bakan, cikmak uzere olduklari yolda onlara en cok gerekli donanimlarini, guzel tatli dusleriyle henuz kirilmamis cesaretlerini ceplerine doldurmus ici icine sigmayan gencecik kizlarla erkekleri aradi gozum. Onlar da ordaydilar ama benim biraz bakinmam gerekti gozlerimin onlari secebilmesi icin.

Sonra yine dusundum hala hayal etme luksumuz var mi diye. Hafta sonlarinin calisilan sirketlere degilde olmasi gerektigi gibi bize ait oldugu zamanlari. Cocuklugumda gordugumde sevincimden yuregimi hoplatan turden kalabalik bol muhabbetli sofralarda Alpi. Uzun yollarda yapilan keyifli yolculuklari, bol yesilli mumkunse deniz kiyisinda kurulan bir hayati, o hayatin huzurlu sakin muhabbetlerini. Budapesteden donuste Antalyaya degil de eski tas eski hamam Istanbula kendimizi attigimiz icin icim acidi biraz. Ama baska yolu da yoktu, bu zor zamanlari annemin destegi olmadan atlatamazdik.

Simdi artik uc kisi olmanin sorumluluguyla hayal kurmayi birakmali mi, artik bizim icin Istanbul disinda kurulacak yasam hayallerinin hikmeti var midir diye dusundum. Cevabini bilmiyorum. Cevabini ben o kucucuk molada bana arta kalan zamanda bulamadim. Yuregimin verdigi hazir kolay cevaplari istemedi aklim.

Alp simdi misil misil uyuyor, umarim cok sonra o da kendi payina dusenleri akliyla yuregine sorup ta ikisi arasinda olani biteni toparlamaya calisirken Canla ben orda onun yaninda oluruz. Cevabimiz olur mu onun sorularina bilmiyorum, ama ona kosulsuz sartsiz sunacagimiz kendi yukunden bitkin iki yuregimiz olucak her zaman.
------------------------------------------------------------------------------------------------Cok ozledigim soganin bize ettiklerinin moral bozukluguyla yazildi yukaridakiler. Alp simdi huzurla uyurken dusundum yeniden. Hayat hep bir alternatifin oldugu surece var, hayal etmek hic bir zaman luks degil, bazen kirilip dokulenleri toparlarken hissedilen yorgunluklar gecer, sular durulur insan yasadikca yine ister hayal kurar planlar kimi olur kimi olmaz oldugunca yasanir gider adina oyle hayat denir.

1 yorum:

Sevi dedi ki...

sıkıntılarımızın konuları zıt, hissiyatlarımız ise bir o kadar benzeş. hayat adil değil, hayat ironik öğelerle dolu bir kara komedi.